KÜBA’DA KAYBOLMAK İSTİYORUM!
Küba’da kaybolmak istiyorum.
Yolculuk devrimin, dansın, gülümseyen yüzlerin ülkesi Küba’ya.
Zamanın altmışlı yıllarda durduğunu hissettiren anda
Havana’da kaybolmak istiyorum.
Güneşin batışını, eski hapishane Morro kalesinde
Atlas okyanusunu seyretmek .
Trinidad Arnavut kaldırımlı sokaklarda gezinmek,
Varadero’da beyaz kumlu denizde ruhumu yıkamak istiyorum.
Renkli ülkedeki, renkli hayatlarda
Gülümseyen yüzleri seyredip içten gülümsemek istiyorum.
Okuduğum Jose Marti,
Büyülendiğim Ernest Hemingway
Beyaz fillere benzeyen tepeler,
Kilimanjaronun karları, yenilmeyen adam
Güneşe doğar öykülerini yaşamak istiyorum.
Santa Clara’da Che Guavera anıtını seyretmeyi.
Küba’nın kaderini değiştiren Che’yi…
Gerilla savaşı, Bolivya günlüğü, savaş anıları
Kitaplarını hatırlamak istiyorum.
Buharlı trenle Iznaga kulesi şeker kamışı vadisinde dolaşmak
Eski araba müzesi, dans ve devrim müzelerinde
Ruhumu beslemek, doyurmak istiyorum.
Fidel Castro, Che Ernesto Guavere, Jose Marti’yi anlamak.
Bir puro yakıp, gülümseyen yüzleri izlemek
Jose Marti’nin şiirlerini okumak istiyorum.
Denizi seyrederken kuralların canı cehenneme diye haykırmak…
Küba’da kaybolmak istiyorum…
ŞİİRİSTAN
Ülker yıldızıyla konuştum duymuyordun
Ben ki; hep sustum hep sustum anlamıyordun
Yanan göğsüm, köyüm, köprüm hiç bilmiyordun
Fars şairleriyle hep dosttum görmüyordun
Gülistan, Şiiristan’daydım gelmiyordun
Hep mazlumların yanındaydım izliyordun
Bir damla suda can buldum hiç bilmiyordun
Gül-i yarem ölümden döndüm görmüyordun
Ben Şiiristan’a sürüldüm bilmiyordun
Tufanlarda öldüm çok öldüm görmüyordun
İnleyen kemana döndüm hiç duymuyordun
Kömürden kaderi gördüm hiç bilmiyordun
Gönül köşküme sarayıma gelmiyordun
Ben kalemimle hürdüm nasıl bilmiyordun
Şair Mihri Hatun gülüm okumuyordun
Namık Kemal memleketlimdi bilmiyordun
Şiirlere nasıl vurgundum bilmiyordun
Türkülerde nasıl duruldum bilmiyordun
Ben yedi kurşunla vuruldum ağlıyordun
Mahlasım KÖPRÜCÜ nasıl hiç bilmiyordun